Futboldan çok sahalardaki şiddeti, küfürü, kıyameti konuştuğumuz günümüzden şöyle biraz tarihte yolculuğa çıkıp oyuncu-hakem-taraftarların zil-zurna sarhoş olduğu, adeta festival havasında geçen Rakıspor-Şarapspor derbisini hatırlamakta fayda var.
Artık sadece gazete arşivlerinin tozlu sayfalarında kalmış Rakıspor-Şarapspor derbisinin tarihi 1960’lı yılların başına uzanıyor. Türkiye’de içki üretiminin TEKEL tarafından yapıldığı senelerde İzmir’de kurulan rakı ve şarap fabrikalarının işçileri arasında eğlencesine başlayan bu müsabaka geleneksel hale gelip yıllarca kendine has kurallarıyla adeta bir derbi havası yaratmış, maç öncesinde ve esnasında litrelerce içki tüketilmesine rağmen ne bir kavga-gürültüye sahne olmuş aksine şenlik havasında geçen maçlar kuşaktan kuşağa aktarılarak yüzleri gülümseten birer anı olarak kalmıştır.
Galatasaray’ın efsanevi futbolcusu Metin Kurt’un hafızalara kazınan “Futbol borsada değil, arsada güzeldir” sözündeki gibi İzmir-Bayraklı’daki TEKEL Fabrikası’nın işçileriyle, fabrikanın bulunduğu mahallenin sakinlerini senede bir buluşturan Rakıspor-Şarapspor derbisinin güzelliği aslında ilk maç fikrinin bir çilingir sofrasında gelişmiş olmasıdır.
Çamur Kaplı Sahada Başlayan Efsane Derbi
Fabrika işçilerinden Con Pepe, Topal Süleyman, Atom Niyazi, Kör Salih, Koçero Nuri ve diğerleri 1964 senesinin Aralık ayında İzmir’de bir meyhanede demlenirken masada muhabbet futbola bağlanınca kadehler şişeleri devirir ve sabahında kendilerini ayılmadan çamur kaplı sahada bulurlar. Con Pepe’nin sol ayağı protez, askerde ayağı donmuş ve kesilerek hayatı kurtulmuş. Topal Süleyman ile Kör Salih’in de lakapları durumlarını özetliyor aslında. Yaşını başını almış bu arkadaşlarını, çamur içinde zil-zurna sarhoş bir halde maç yaparken gören çevre halkı da bu mücadeleye kayıtsız kalamaz ve sonraki yıllarda gelenekselleşecek olan Rakıspor-Şarapspor maçının hikayesi de böyle başlar.
Tek Kural Var: Ayık Olmak Yok
İlk maç kışın ortasında yapılırken sonraki yıllarda maçın tarihi bahar aylarına çekilmiş. Rakı fabrikasında çalışanlardan kurulan Rakıspor’un oyuncuları maç başlamadan saatler önce rakı dopingi alırken, şarap fabrikasında çalışanlardan kurulan Şarapspor’un oyuncuları da yüklemelerini şarapla yaparlarmış. Hakem ve seyirciler boş durur mu. Kural onlar için de geçerli. Ayık olmak yok. Hatta hakem başlama düdüğünü çalmadan önce oyuncuların yeteri kadar kafayı bulduklarına ikna olmazsa onları seyircilerin çilingir sofralarına takviyeye yollarmış.
Lakabı Olmayan Forma Giyemez!
Kimi zaman ellerinde rakı, şarap şişeleriyle mücadele eden oyunculara hakem de kafası eser bisiklet tepesinden eşlik edermiş. Dedik ya kendine has kuralları ve ritüelleri var bu derbinin… Bunlardan biri de her oyuncunun bir lakabı olacak. Sadece forma numaraları kesmez. Lakabı olmayanları sahaya almazlarmış. Yörük Mustafa, Çinçe Ali, Arap Seyfi, Gececi Metin, Salhane Memduh, Adolf Hulki, Pislik Erol, Ayı Adnan, Zarbo Çelik, Başçavuş Ali, Kıvırcık Kamil Rakıspor’un 1980’lerdeki kadrosunu oluştururken Şarapspor’un kadrosu ise Ruh Hasan, Berbat Sıtkı, Yorgan Hikmet, Yavru Güngör, Böcek Emin, Zorro Ahmet, Yanki Mehmet, Erkenterhis Özkan, Polis Engin, Reno Ahmet’ten oluşmaktaydı.
Genelde berabere biten derbilerin 90 dakikayı da doldurduğu nadir olmuştur. Oyuncular artık bırakın koşmayı, ayakta duramayacak hale geldiklerinde hakem maçı tatil eder bir sonraki sene için sözleşirlermiş. İçkinin su gibi aktığı Rakıspor-Şarapspor derbilerinde bırakın kavgayı gürültüyü hep bir neşe, hep bir kahakaha tufanı, darbukalar, davullar, klarnetler, oyun havalarıyla adeta bir bayram havası yaşanırmış.
Uzun yıllar tekrarlanan şenlik havasındaki kendine has bu derbi sadece yerel ve ulusal basının değil yurtdışından basının da ilgisini çekmiş ve hatta Alman RTL kanalı Rakıspor-Şarapspor derbisi üzerine mini bir belgesel bile çekmiştir.
12 Eylül 1980 Askeri Darbesi ile uzunca bir süre kesintiye uğrayan Rakıspor-Şarapspor derbisi en son 2000 yılında tekrarlanmıştır. Dönemin Karşıyaka Belediye Başkanı Şebnem Tabak’ın desteğiyle yaşatılmak istenen bu geleneksel eğlence, hakem Torik İsmet’in düdüğü çalmasıyla başlar ve özlenen Rakıspor-Şarapspor’un son derbisi de bu maç olur. Çünkü 2001 yılında dönemin İzmir Valisi Alaaddin Yüksel’den bu eğlenceli derbiye izin çıkmaz. Zamanında belediye başkanlarının, valilerin bile büyük bir ilgiyle izledikleri Rakıspor-Şarapspor derbisi TEKEL fabrikalarının özelleştirilerek kapanması ve valilerin müsabakaları yasaklaması sonucu kuşaktan kuşağa hafızalara kazınmış hoş bir anı olarak artık tarihin tozlu sayfalarında kalacaktır.